Okan Bayülgen’in ‘Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda Katil Kim? Okan Bayülgen, Türkiye’de örneğini göremediğimiz yeni bir formatla eğlence hayatına yeni bir soluk getirmiş. Sahne İstanbul’da her çarşamba sahnelenen ‘Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’ yemek yerken bir tiyatro oyununun keyfine varabileceğiniz yenilikçi bir format. Hatırlayanlar bilirler, eskiden gazinolar revaçta, Maksim Maksim’ken, gece eğlencelerinin önemli bir parçası da ‘Devekuşu Kabare’, ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ gibi herkesin çok sevdiği müzikli oyunlardı. Gittikçe sıradanlaştığını ve aynılaştığını düşündüğüm İstanbul gece hayatına yeni renkler, yeni dokunuşlar lazım. İşte ‘Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’ insana ‘aaa aynı anda hem lezzetli yemekler yiyip hem de keyifli bir oyun izlemek demek ki mümkünmüş’ dedirtiyor. Okan Bayülgen’in yönettiği bu yapım hemen insanı içine alıyor ve keşke benzerlerinden daha çok olsa da hep gitsek hissi veriyor. Neden mi? Çünkü biz de sadece izleyici değil aslında oyunun bir parçasıyız da ondan… Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nı yöneten Okan Bayülgen en başta sahne alıp bize kısa bir bilgi veriyor. Bir kere biz aslında Sahne İstanbul’da misafir değil, bir şirketin yıllık büyük yemek organizasyonundayız. Ayrıca az sonra bir cinayet işlenecek ve bizim de katilin kim olduğunu bulmamız gerekiyor!!! Hemen gözümüzü kulağımızı dört açıyoruz. Sahnede değil aramızdaki masalarda oturan oyuncular, şirketin sahipleri, yöneticileri ve eşleri karakterlerini canlandırıyorlar. Onların konuşmaya başlamasıyla aslında perde […]
Asuman Dabak eğlenceli yeni şovu ‘Fasl-ı Asuman’ ile My Cabaret by Cenk Eren’de… Birkaç hafta önce arkadaşım aradı şehir dışından gelen arkadaş grubu için mekan önerisi istedi. Canlı müzik olan, eğlenceli, yemekleri lezzetli bir mekan önerisi istedi. İstanbul gece hayatının sunduğu sıradanlaşan seçenekler; şık bir restoranda pahalı bir akşam yemeği yemek, trend mekanda bistro başında şişe açtırıp nöbet tutmak veya fasıl tarzı alaturka müzik eşliğinde vasat yemeklere razı olmak seçenekleri ile sınırlı olunca kararsız kaldım. Ama şimdi çok eğlenceli bir gece geçirmek isteyenler için harika bir önerim var: Fasl-ı Asuman! Oyuncu Asuman Dabak’ın yeni projesi ‘Fasl-ı Asuman’ ilk kez geçen hafta Etiler’deki My Cabaret by Cenk Eren’de sergilendi. Tek kişilik bir stand-up kabare olan ‘Fasl-ı Asuman’ fasıl, dans, şarkılardan oluşan renkli, sürprizli bir şov. Cenk Eren’in mekanındaki Fasl-ı Asuman’ın fikir babası da Cenk Eren’in kendisi. Fasl-ı Asuman’ı gala gecesinde izleme fırsatını BVS Group daveti üzerine yakalamış oldum. Gecede pekçok tanınmış sima da vardı. Saba Tümer, Armağan Çağlayan, Nazan Şoray, Esin Övet, Mehtap Bayri ve Eda Özerkan gibi isimlere geç saatte Sahne İstanbul’daki ‘Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nı bitirir bitirmez gelen Okan Bayülgen de eklendi. Peki Fasl-ı Asuman’da nasıl bir gece geçirdik? Biz saat 21.00 gibi mekandaydık. My Cabaret gece eğlenceleri ve canlı müzik […]
VizEat ile Paris’te Fransız bir ailenin evine yemeğe gitmek ister misiniz? Bu ay gerçekleştirdiğim Paris ziyaretinde sıradışı bir yemek deneyimi yaşadım. Paris merkezli yeni bir platform olan VizEat, insanları masa başında biraraya getirmeyi ve değişik bir deneyim yaşatmayı hedefleyen yeni bir format. AirBnB’nin yemek versiyonu olarak özetleyebileceğim VizEat sayesinde, insanlar birbirlerinin evlerine konuk olarak onların hazırladığı yemekleri yiyor. VizEat özellikle seyahat edenler için, restoranlara gidip yemek yeme dışında harika bir alternatif oluşturuyor. Çünkü yeni insanlarla tanışmak, oralı ailelerle sohbet edip onların yaşantıları gözlemlemek, gidilen kentle ilgili bilgiler almak ve onların pişirdiği lokal yemekleri tatmak çok güzel bir deneyim. VizEat Nedir? Paris seyahatimi planlama aşamasındayken VizEat’ten benimle temasa geçtiler. Paris’teki merkez ofiste çalışan Duygu detaylarıyla VizEat hakkında bilgi verince açıkçası formatı çok beğendim ve ben de bu deneyimi yaşamak istedim. Akşam yemeğe gitmeden önce VizEat merkez ofisine gidip hem Duygu hem de kurucu ortaklardan Jean-Michel ile tanışmış oldum. Jean-Michel ile tanışıp sohbet edince VizEat’in hikayesini, nasıl ortaya çıktığını da birebir ondan dinlemiş oldum. Jean-Michel yıllar önce yaptığı bir Peru seyahatinde Titicaca Gölü’ne de gitmiş. Gölde yer alan Amantani adasına da uğrayan Jean-Michel burada yerli bir aileye akşam yemeği için konuk olma şansı bulmuş. Masa etrafında hem sohbet, hem de Perulu ailenin hazırladığı […]
Restoran Haftası, 7. Yılında “Sokak Lezzetleri” Temasıyla 7 Şehirde Başlıyor! Şehrin gelenekselleşen ve merakla beklenen lezzet buluşması, 7. Restoran Haftası, Nisan ayı boyunca 7 farklı şehirde “Sokak Lezzetleri Restoranlarda, Restoranlar Sokakta” sloganıyla gerçekleşecek. Restoran Haftasının açılışı 3 Nisan Pazar günü, ülkelerinin sokak lezzetlerini sergileyecek 3 yabancı şefin konuk olduğu açılış etkinliği ile başlayacak. Dude Table organizasyonu ile gerçekleşen Restoran Haftası, 7. Yılında “Sokak lezzetleri restoranlarda, restoranlar sokakta” başlığı ile hem dünyanın hem de Türkiye’nin farklı sokak lezzetlerini ve şaraplarla uyumunu lezzet meraklılarıyla buluşturuyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya ve Gaziantep olmak üzere 7 şehirde yaklaşık 150 restoranın katılımıyla gerçekleşecek Restoran Haftası kapsamında; sokak lezzetleri şeflerin özel yorumları ve şarap eşlemeli menüler şeklinde uygun fiyat politikasıyla sunulacak. Ayrıca Restoran Haftasına katılan yaklaşık 20 “fine dining” restoranın ayın farklı bir gününde servis edecekleri “Degüstasyon Menüsü” ile Nisan ayı boyunca ayrıcalıklı lezzetleri ulaşılabilir kılınacak. Yıldızlı Şefler Restoran Haftası açılış etkinliği için İstanbul’da… Farklı mutfak kültürlerinden sokak lezzetlerinin sunulacağı Restoran Haftası açılış etkinliğinde Michelin yıldızlı İngiliz Şef Josh Eggleton, Thailand’lı Şef Vatcharin Bhumichitr ve İtalya’nın Michelin yıldızlı, gastronomi dünyasının sembol kadın şeflerinden Cristina Bowerman İstanbul’da bir araya geliyor. Türkiye’nin sokak lezzetlerinin de Halat by Divan’ın şefi Faysal Üren tarafından hazırlanacağı […]
Sizi Gaziantep’in en yeni baklava markası ile tanıştırayım : Reisoğlu Baklava! Reisoğlu aslında 1980’lerin başından beri Antepfıstığı işinde ve yıllardır kaliteli fıstıkları işleyip baklavacılara da veriyorlar. Bu yılın başında eski bir baklavacı firmayı satın alan Reisoğlu Baklava, artık kendisi baklava üretip sunmaya karar vermiş. İşin başındaki Hasan Basri Büyük ve Bayram Tuncay, 3 şubesi olan Reisoğlu Baklava için öncelikle hemen yeni bir üretim tesisi kurmuş. Geçen hafta yaptığımız Gaziantep seyahatinde bu yeni baklava üretim tesisini, Reisoğlu Baklava’nın 3 şubesini ve Nizip ilçesinde bulunan Fıstık İşleme tesisini gezme fırsatı bulmuş olduk. Reisoğlu Baklava’nın üretim tesisinde herşey el emeği ile yapılıyor, fabrikasyon birşey yok. Ürünlerinde kesinlikle katkı maddesi veya glikoz şurubu da kullanmıyorlar. Merdane ile 40 kat açılan baklava yufkalarının için bol fıstık ve 1. Kalite sadeyağ ve kaymak koyup özel taş fırınlarda pişiriliyor. Fırınlarda meşe odunu kullanılıyor ve 220 derecede 20-25 dakika kadar pişen baklavalar fırından çıkar çıkmaz sıcak şerbeti dökülüyor. Biz de üretim tesisine gitmişken baklavalardan daha sıcakken tatmış olduk, enfesti. Reisoğlu Baklava üretimde glikoz şurubu kullanmadığından tüm ürünler hem lezzetli hem de sağlıklı. Yerken de ‘hırşş’ diye bir ses de çıkıyor, bu da baklava kalitesinin bir başka göstergesi. Baklavanın üstü aşağı doğru gelecek şekilde ısırılması gerektiğini de hatırlatmış […]
B HOUSE HOTEL ALAÇATI Çeşme’nin pek çok farklı bölgesi var ve ben hepsini ayrı severim. Paşalimanı, Ilıca, Dalyan, Çeşme Merkez, Altınkum gibi farklı bölgelerde plaj ve yeme içme için güzel alternatifler var. Ama son yıllarda iyice popüler olan Alaçatı merkezi konaklamak için ideal opsiyonlar sunuyor. B House Hotel Alaçatı, Alaçatı çarşıya yürüyerek sadece 10 dakika mesafede, Hacı Memiş Mahallesi tarafında yer alıyor. Tarihi taş evlerin arasında konumlanan B House Hotel, klasik Alaçatı mimarisi örnek alınarak inşa edilmiş. Milli sporcu Bora Kozanoğlu tarafından yaptırılan otelin dekorasyonunda kullanılan bazı objeler İtalya’dan, Floransa ve Rimini kentlerinden gelmiş. Ayrıca ünlü heykeltraş Engin Yontunç’un bazı eserlerini de otelde görmek mümkün. B House Hotel Alaçatı’nın sadece 10 odası var. Odalar son derece konforlu ve dekorasyonu sade ancak oldukça sıcak. Taş ve ahşap kullanılan dekorasyon doğal bir ambiyans oluşturduğundan son derece keyifli ve rahatlatıcı. B House Hotel Alaçatı’nın bahçesinde küçük bir de havuz var. Sabah kahvaltıları bu havuz etrafındaki masalarda servis ediliyor ve konaklama fiyatına dahil. Kahvaltı hem ortam hem de ürünlerin kalitesi dolayısı ile son derece keyifli oluyor. Kahvaltıda yok yok. Krep, sigara böreği, lezzetli peynir ve reçel çeşitleri dışında İzmir’in olmazsa olmazı ‘Boyoz’ da var bu Alaçatı kahvaltısında. Akşamüstü otele gelince havuzbaşında meyve tabağı eşliğinde […]
AKDENİZ’İN İNCİSİ ‘İBİZA’ İspanya’nın dünyaca ünlü adası İbiza, Balear Adaları’ndan Mayorka ve Minorka’dan sonra üçüncü büyük olanı. Mykonos adasından beş kat daha büyük olan ada İspanya’nın doğu kıyısındaki Valencia kentinden 150 km kadar doğuda yer alıyor. İbiza adı Arapların adada yerleşik olduğu dönemlerden geliyor. Katalanlar ise İbiza’ya ‘Eivissa’ diyor. İbiza’dayken otobüslerden tabelalara kadar pekçok yerde ‘Eivissa’ olarak geçtiğini göreceksiniz. Adanın doğu kıyısında yer alan İbiza Town, İbiza’nın merkezi konumunda. İbiza ya da Eivissa deyince bu yerleşim anlaşılıyor. Tarihi merkez konumundaki İbiza dışında Batı kıyısındaki San Antoni de Portmany ikinci büyük çekim noktası ve civarında da güzel plajlar bulunuyor. İbiza’ya Nasıl Gidilir? İbiza’ya gitmek için daha önceleri İspanya veya Avrupa’daki farklı şehirlerden bağlantılı uçak seferleri ile gidiliyor. Bunun dışındaki opsiyonlar ise gemi turları veya Barselona ve Valencia’dan kalkan gemilerdi. Ben 2016 Ağustos ayında Jolly Tur ile yaptığım seyahatte Borajet’in İstanbul’dan İbiza’ya direkt seferleriyle uçmuştum. Maalesef 2017’de direkt sefer yok artık ve Barcelona, Valencia gibi diğer kentlerden aktarmalı gitmek tek seçenek olarak kaldı. Normalde her yere kendim plan yapıp giderim. Ama İbiza için Jolly Tur’un Borajet direkt seferleriyle olan tur paketi çok cazip olunca, ben de 25 Ağustos’ta 3 gecelik İbiza turuna katılmış oldum. Zaten Borajet uçuşu, tercih ettiğiniz otel ve transferler […]
Ortadoğu’nun İncisi Katar Ortadoğu’nun en zengin ülkelerinden biri olan Katar, Türkiye’de turizm anlamında çok bilinmiyor. Benim de 2017 planlarım arasında yer aldığından, Katar’ın doğal ve turistik güzelliklerini tanıtmak için yapılan çalıştaya davet edilince çok sevindim. Katar Turizm Ofisi ve QatarAirways’in ortaklaşa düzenlediği çalıştayda hem Katar mutfağından lezzetler tatmış, hem de Katar hakkında detaylı bilgiler edinmiş olduk. Çalıştayda yemek menüsünde Katar mutfağından serpme mezeler Humus ve Tabule daha sonra ise taze baharatlı domates sos ile birlikte Falafel sunuldu. Ana yemek olarak baharatlı pilav eşliğinde gelen et sote de oldukça lezzetliydi. Katar yemekleri tüm Ortadoğu mutfakları gibi Türk damak tadına oldukça yakın. Finalde ise meyve tabağı ikram edildi. KATAR REHBERİ Katar, Arap Körfezi’nin kuzeyine doğru uzanan 11.500 kilometrekarelik bir yarımadadan oluşur. 563 km’lik kesintisiz bir kıyı şeridine sahip olan ülkenin nüfusu yaklaşık 3 milyon ve başkenti Doha’dır. Katar’da yaşayanların sadece 300.000’i Katar vatandaşı, geri kalan farklı ülkelerden gelen insanlardan oluşuyor. Katar, yaklaşık 24,7 trilyon metre küp (veya dünya genelindeki toplamın yaklaşık %13’ü) ile dünyanın 3. en büyük kanıtlanmış doğal gaz rezervlerine sahip. 25 milyar varili aşan kanıtlanmış petrol rezervleri uluslararası sıralamalarda 14. sırada yer alır. Ülke, kişi başı GSYİH ($94.000) açısından dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Turizm, gelecekteki gelişim için […]
KÜBA GEZİ REHBERİ Yıllardır planlayıp bir türlü gidemediğim Küba seyahatimi nihayet 2017 haziranında gerçekleştirebildim. Karayipler’inin en büyük ülkesi olan Küba, tropik iklimi, sıcak insanları, muhteşem plajları, rengarenk binaların olduğu tarihi sokakları ile harika bir ülke. 7 gecelik Küba turumda Havana’ya doyamayacağımı bildiğimden Havana’yı merkez olarak tutup günübirlik çevre gezileri yapmayı tercih ettim. Havana’nın gece hayatından geri kalmadan 7 gece 8 gün yaptığım Küba seyahatimde başkent Havana’yı karış karış keşfetmenin yanında Varadero, Pinar Del Rio, Vinales gibi adanın batı bölgesindeki önemli yerleri de görme fırsatı buldum. ‘Küba bozulmadan git’ söylemine çok katılmamakla birlikte Küba’yı şimdilerde ziyaret etmiş olmaktan dolayı çok mutluyum. Seyahatim sonrasında; Küba’nın bozulmayacağı, aksine gelişerek eskiden olduğu gibi dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri haline dönüşeceğini düşündüm. İki para farklı para birimi kullanılan Küba’da; meclis binasından, klasik arabalarına, Amerikan tipi prizlerinden beyzbol düşkünlüğüne kadar pek çok şey, Amerika ile eskiden ne kadar yakın ilişkilerinin olduğuna dair izler taşıyor. 1950’lerin sonundaki devrim sonrası artık Castro ve Che’nin ülkesi olarak anılan Küba farklı yönetim sistemi ve Amerikan ambargosu dolayısıyla dünyaya daha yeni açılıyor. Evsiz insanın olmadığı, sağlık ve eğitim konularında çok ileri bir ülke olan Küba tarihi, kültürü ve doğasıyla herkesi büyülüyor. Havalimanı Jose Marti International’a indikten itibaren insanı şaşırtmayı […]
Budapeşte Gezi Rehberi Macaristan’ın başkenti Budapeşte, Tuna Nehri üzerindeki en güzel kent. Nehrin iki yakasında aslında Buda ve Peşte olarak iki ayrı bölümden oluşan Budapeşte, Tuna Nehri kıyısındaki muhteşem tarihi binaları ve ünlü köprüleriyle oldukça etkileyici. Yıllar önce yaz sonunda gittiğim Budapeşte’yi bu kez kış ortasında katıldığım Jolly Tur seyahatinde yeniden keşfetme fırsatı buldum. Hava çok soğuk olmasına rağmen, yarısı buz tutmuş olan Tuna Nehri, açık havada buz pateni yapanlar gibi kentin değişik yerlerindeki kış manzaralarıyla Budapeşte’de çok güzel vakit geçirdik. 3 gece 4 gün olan seyahatimize bir de günübirlik olarak yaptığımız Estergon-Szentendre ve Bratislava-Viyana gezileri eklenince dolu dolu geçen harika bir Orta Avrupa tatili yapmış olduk. ‘Doğu’nun Paris’i’ olarak da anılan Budapeşte, Tuna nehrinin etrafındaki tarihi yapıları ile 1987 yılından beri Unesco Dünya Mirası listesinde yer alıyor. O zaman önce Budapeşte’ye gidince mutlaka görülmesi gereken yerlere bir göz atalım; Budapeşte’de Görülecek Yerler 1) Buda Kalesi Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan ‘Buda Castle’ tarihi sokakları ve muhteşem yapılarıyla Budapeşte’ye gelince görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Zincirli Köprü’nün Buda tarafında yer alan Feniküler ile kalenin bulunduğu tepeye çıkmak çok keyifli. Burada yer alan Kraliyet Sarayı bugün Ulusal Galeri, Ulusal Kütüphane ve Tarih Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. 2) Matthias Kilisesi Buda tarafındaki tarihi Kale Bölgesi’nde yer alan Matthias Kilisesi ilk kez 1015 yılında yapılmış. Bugünkü haliyle 14. yüzyılda […]
Budapeşte’ye Yakın Gezilecek Yerler Budapeşte’de 3 gece 4 tam günümüz olunca Budapeşte’nin yakında görülecek yerleri de keşfetmek istedik. Bir tam gün ayırdığımız iki farklı rota ile Budapeşte’ye yaptığımız seyahatimizi tam bir Orta Avrupa turuna çevirmiş olduk. Budapeşte yıllar önce de geldiğimiz zaten bildiğimiz bir kentti. Günübirlik yaptığımız turlardan ilkinde Macaristan önemli turistik merkezleri olan Estergon (Esztergom) ve Szentendre’ye gittik. Diğer günübirlik turumuzda ise komşu iki ülkenin çok yakın başkentleri olan Bratislava ve Viyana’yı aynı günde ziyaret ettik. Viyana’ya bu üçüncü gidişimizdi ama Slovakya’nın küçük başkenti Bratislava’yı ilk kez görmüş olduk. Bratislava yarım günde rahatlıkla gezilebiliyor, Viyana ise yarım günde asla keşfedilemeyecek kadar çok şey sunan bir kent ama biz zaten daha önce tarihi ve turistik yerleri defalarca gezdiğimizden Viyana’daki yarım günümüzü özlediğimizi lezzetleri yiyip içerek geçirdik Günübirlik Estergon – Szentendre Turumuz Budapeşte’ye erken saatlerde Jolly Tur otobüsümüzle ayrıldık ve 1 saat sonra ilk durağımız olan Estergon’a vardık. Macarların ‘Esztergom’ dediği kent Osmanlı dönemi dolayısıyla bizim tarihimizde de önemli yer tutar. Tuna Nehri kıyısındaki Estergon ve özellikle kalesinin en iyi görüldüğü yer ise hemen nehrin karşı kıyısındaki Slovak kasabası ‘Sturovo’. Tur otobüsümüzle Tuna üzerindeki köprüden geçip Sturovo’da kahve molası verdik ve Estergon manzarasını fotoğrafladık. Avrupa Birliği’ndeki ülkeler arasında geçişler böylesine kolay olunca kahve içmeye Macaristan’dan Slovakya’ya […]
PALM YAĞI NEDİR? Bitkisel bir yağ olan palm yağının dünyada en çok tüketilen yağ türü olduğunu biliyor muydunuz? Dünya nüfusunun yaklaşık %55’i palm yağını kullanmaktadır. Bununla birlikte palm yağı diğer bitkisel yağlara kıyasla birçok konuda üretici ve tüketici açısından daha avantajlı konumdadır. Palm yağının avantajlarından ve faydalarından bahsetmeye başlamadan önce, öncelikli olarak birkaç tekniksel noktadan bahsedelim. Palm yağı, Elaeis Guineensis ağacının meyvelerinden elde edilen, yüksek karoten içeriği sebebi ile işlenmemiş hali kırmızı olan doğal bir bitkisel yağdır. Palm yağı %50 oranında doymuş yağ asitleri içermesi sebebi ile oda sıcaklığında yarı katı halde bulunur, bu da palm yağını gıda sektörünün neredeyse bütününde vazgeçilmez bir hammadde kaynağı yapar. Palm yağının özelliklerine gelecek olursak, günümüzün en büyük problemlerinden biri haline gelen GDO’nun (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) palm yağının içeriğinde bulunmaması, bireysel ve toplumsal fayda açısından oldukça önemlidir. Palm yağı sadece GDO’suz olmakla da kalmayıp, aynı zamanda içeriğinde trans yağ asitleri de bulundurmaz ve trans yağın pan zehiri konumundadır. Palm yağı çok zengin bir E vitamini ve antioksidan kaynağıdır. Bu özellikleri ile başta kalp sağlığı olmak üzere, birçok konuda insan sağlığı açısından faydalıdır. Palm yağı sadece bireysel sağlık açısından değil, üretim ve tüketim konusunda da oldukça avantajları olan bir yağdır. Palm yağı yiyecek, kozmetik ve […]