Küba Gezi Rehberi

KÜBA GEZİ REHBERİ

Yıllardır planlayıp bir türlü gidemediğim Küba seyahatimi nihayet 2017 haziranında gerçekleştirebildim. Karayipler’inin en büyük ülkesi olan Küba, tropik iklimi, sıcak insanları, muhteşem plajları, rengarenk binaların olduğu tarihi sokakları ile harika bir ülke. 7 gecelik Küba turumda Havana’ya doyamayacağımı bildiğimden Havana’yı merkez olarak tutup günübirlik çevre gezileri yapmayı tercih ettim. Havana’nın gece hayatından geri kalmadan 7 gece 8 gün yaptığım Küba seyahatimde başkent Havana’yı karış karış keşfetmenin yanında Varadero, Pinar Del Rio,  Vinales gibi adanın batı bölgesindeki önemli yerleri de görme fırsatı buldum.

 

‘Küba bozulmadan git’ söylemine çok katılmamakla birlikte Küba’yı şimdilerde ziyaret etmiş olmaktan dolayı çok mutluyum. Seyahatim sonrasında; Küba’nın bozulmayacağı, aksine gelişerek eskiden olduğu gibi dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri haline dönüşeceğini düşündüm.

İki para farklı para birimi kullanılan Küba’da; meclis binasından, klasik arabalarına, Amerikan tipi prizlerinden beyzbol düşkünlüğüne kadar pek çok şey, Amerika ile eskiden ne kadar yakın ilişkilerinin olduğuna dair izler taşıyor. 1950’lerin sonundaki devrim sonrası artık Castro ve Che’nin ülkesi olarak anılan Küba farklı yönetim sistemi ve Amerikan ambargosu dolayısıyla dünyaya daha yeni açılıyor. Evsiz insanın olmadığı, sağlık ve eğitim konularında çok ileri bir ülke olan Küba tarihi, kültürü ve doğasıyla herkesi büyülüyor.

Havalimanı Jose Marti International’a indikten itibaren insanı şaşırtmayı başaran Küba, kesinlikle yine gitmek istediğim çok güzel bir ülke. Küba’ya dair notlarımı aktarmaya başlayayım o zaman.

KÜBA’YA NASIL GİDİLİR?

Dünyada en çok merak edilen ve ziyaret edilmek istenen ülkelerden olan Küba’ya Türkiye’den gitmek artık çok kolay. Türk Havayolları haftanın belli günlerinde Havana’ya direkt uçuyor. Ben de 1 Haziran 2017’de yaptığım 7 gece 8 günlük Küba seyahatimde Türk Havayoları ile direkt uçmayı tercih ettim. THY’de millerimle Business Class’a upgrade olunca çok rahat bir yolculuk oldu, Uçak gece yolcuğu ile Havana’daki Jose Marti International’a sabah erkenden iniyor. Saat 09.00’da odama yerleşmiş ve Havana’yı keşfetmeye başlamıştım bile.

 

Aralık 2016’da başlayan THY direkt seferleriyle Havana sadece 12,5 saat sürüyor. Henüz Airbus 330’ların eski versiyonları seferde olduğundan yeni ekranlar ve wifi yoktu uçakta. Zaten Küba’da da pek internet olmadığından bunu dert etmedim. Pekçok kişi bağlantılarla 24 saatte Havana’ya giderken 12 saatlik direkt sefere 800 Euro gibi bir ücret vermek bence çok makul ve THY direkt seferleri bu açıdan ulaşımda tek seçenek olarak düşünülmeli. Benim gibi millerle upgrade ederseniz uçuştan dinlenmiş olarak inip Küba gezinize enerjik başlayabilirsiniz.

Küba gördüğüm 47.ülke oldu. Yıllardır arkadaşlarımla birlikte gezerim ve tüm rotaları ben planlarım ama Küba tur şirketi ile gezilmesini önereceğim ülkelerden biri. Hem daha ekonomik hem de pek çok pratik faydası olmasından dolayı Küba’ya turla gitmeyi tercih edebilirsiniz. Çünkü Küba belli bir sistematik içinde rahatlıkla plan yapabileceğiniz bir yer değil. Örneğin Havana’dan Varadero’ya gidecekseniz günde sadece 4 otobüs var ve 3,5 saat sürüyor. O da otobüste yer bulabilirseniz. Baze otobüs seferi de iptal edilebiliyor. Küba’da taksiler oldukça pahalı. Havana içinde taksiler için çok sıkı pazarlık yapmalısınız tabii. Her şekilde 5 km lik yol için 10 CUC yani 10 Amerikan doları vermeniz gerekebiliyor.

Ben tarih kısıtı dolayısıyla ilk 2 gün anadili gibi Türkçe konuşan Kübalı rehber Fidel Tapanes’in ayarladığı Casa Particular’da kaldım ve 3. günümde gelen Jolly Tur grubuna eklendim. Böylece hem tek başıma gezip Casa’da konaklama deneyimi edinmiş, hem de turla birlikte detaylı geziler yapıp Jolly Tur ekibiyle Vinales, Pinar Del Rio gibi bölgeleri gezmiş oldum.

Türk Havayolları dışında tur programları KLM ve Air France uçuş opsiyonları sunuluyor. Turun gün ve saatine bakarak belki tercih edilebilir. Eğer kendiniz gidecekseniz Toronto bağlantılı olarak Air Canada ile gitmek de opsiyonlar arasında.

Jolly Tur’un Küba Turları ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.

KÜBA VİZESİ NASIL ALINIR?

Küba vizesi aslında sadece giriş-çıkış mührünü basmak için verilen ayrı bir kağıt. Biraz KKTC giriş kağıtlarına benziyor. Küba vizesini Jolly Tur veya yetkili bir tur şirketine uçak biletinizle gidip anında alabiliyorsunuz. Eğer THY ile uçmayacaksanız bağlantılı gideceğiniz ülkenin transit vizesi gerekiyor olabilir. Örneğin KLM veya Air France ile uçacaksanız transit geçiş için ayrıca Schengen gerekmiyor ama Air Canada ile uçacaksanız Toronto’dan bağlantı için Kanada transit vizesi almalısınız.

KÜBA’DA NEREDE KALINIR?

Küba’da konaklamak için iki seçenek var; otel ve ‘Casa Particular’. AirBnB gibi sistemlerin olmadığı Küba’da devlet insanların evlerindeki odaları kiralamalarına imkan vermek için  ‘Casa Particular’ denilen yapıyı kurmuş. Casa zaten İspanyolca’da ‘ev’ anlamına geliyor. Havana’da kahvaltı dahil 30-40 CUC civarı fiyatlara Casa’lardan gecelik oda kiralamak mümkün. Casa Particular’daki odaların genelde kendi banyosu oluyor. 2 kişi kalınabilen odalarda bazen ek yatak da oluyor ve 3 kişi konaklama imkanı bulunabiliyor.

 

 

 

 

 

 

Ben 7 gece Havana’da konakladım. İlk iki gece Calle Obispo’nun hemen köşesinde Hemingway’in barı olarak bilinen Floridita’nın çok yakınında bir Casa Particular’da kaldım. Gecelik 40 CUC oda kahvaltı kaldığım evdeki odam eski ama banyosu yeni ve temizdi. Üstelik çok merkezi olduğundan hiç taksiye dahi binmeden her yere yürüyerek gidip gezmiş oldum.

Casa Particular websitesi için tıklayınız.

Jolly Tur ile buluştuktan sonra ise Havana’nın en yeni ve düzenli bölgesi olan Miramar’da ‘Four Points by Sheraton’ otelde 5 gece konakladım. Miramar bölgesi eskiden çok zengin ailelerin malikane gibi evlerinin bulunduğu nezih bir semt. Bu yüzden pekçok kişi bu bölgedeki otelleri veya Casa Particular’ları tercih ediyor. Ulaşım da çok zor değil. Four Points by Sheraton otel belli saatlerde eski kent merkezine servis kaldırıyor. Taksilerle pazarlık ederseniz Miramar’a en fazla 10 CUC bedel ile ulaşmak da mümkün. Ben ayrıca Metrobüs’e benzeyen otobüslere de bindim. Sadece 1 peso ya da 0.05 CUC bozuk para ile bindim bu otobüslere, siz de deneyebilirsiniz.

 

‘Four Points By Sheraton Havana’ otelden ise çok memnun kaldım. Amerikan şirketleri Küba-ABD ilişkileri bozulduktan sonra adadan gitmek durumunda kalmış. Çok yeni açılan Sheraton, Four Points markasıyla Küba’da açılan ilk Amerikan zinciri olmuş. Aslında ABD seyahatlerimde de kaldığım Four Points By Sheraton 3-4 yıldız şehir oteli konseptineyken, Havana’daki otel 5 yıldız statüsünde. Açık büfe kahvaltısındaki yumurta ve peynir seçenekleriyle gönlümüzü fetheden Four Points by Sheraton otelin yatakları da inanılmaz konforluydu. Sabah erken kalkarsanız kahvaltı öncesinde büyük açık havuzun da keyfini çıkartabiliriniz. Sanırım yine Havana’ya gidersem bu otelde kalacağım.

Merak edenler için Four Points by Sheraton Havana linki de eklemiş olayım. www.fourpointshavana.com

Bunun dışında tarihi merkezde yeni açılan ve Kempinski tarafından işletilen ‘Hotel Manzana’, terasına iki kez gittiğim Calle Obispo üzerindeki Ernest Hemingway’in kaldığı ‘Hotel Ambos Mundos’, Parque Central’deki ‘Hotel Ingelterra’ ve Vedado semtinde Malecon bulvarı üzerinde bulunan restoran ve barına gidip memnun kaldığım deniz manzaralı ikonik otel ‘Hotel National de Cuba’ konaklama için önerebileceğim diğer alternatifler.

HAVANA GEZİ REHBERİ

Küba’nın başkenti Havana, her meydanında, caddesinde ve sokağında insanı kendisine hayran bırakan etkileyici bir şehir. 3 milyondan fazla nüfusuyla Küba’nın en büyük kenti olan Havana’nın tarihi Amerika kıtasının keşfedildiği o yıllara kadar uzanıyor. Havana, 1500’lerin başında yapılmış olan eserler, Akdeniz ve Endülüs mimarisinden izler taşıyan renkli binalar, 19. Yüzyıla tarihlenen, barok ve rokoko esintileri olan yapılar, dev meydanlar, anıtlarla bezenmiş bir kent. Barındırdığı bunca tarihi ve kültürel zenginlik dolayısı ile Havana’nın eski kent merkezi olan ‘Havana Vieja’ 1982’den beri Unesco Dünya Mirası listesinde.

Havana’ya İspanyolca’da ‘La Habana’ deniliyor. 7 gece kaldığım Havana’dan yaptığım günübirlik geziler dışında toplam 5 tam gün bu kentte zaman geçirmiş oldum. Yetti mi? Evet her yeri gördüm gibi ama bence bir 5 günüm daha olsaydı bile hala doyamazdım. Binlerce fotoğraf çektim, restoran, cafe ve barlarını keşfettim, tüm ulaşım araçlarını kullandım ve harika bir Küba seyahati yapmış oldum.

Gezdiğim yerlerden mutlaka görün dediklerime bakalım o zaman. İşte bu da NeGezdik Havana gezilecek yerler listesi…

HAVANA’DA GEZİLECEK YERLER

1.El Capitolio

Görür görmez ‘Aaa bu Washington DC’dekinin aynısı değil mi?’ dedirten ‘El Capitolio’ 1929’da neo-klasik mimariye uygun olarak yapılmış. Gerçekten de ABD Kongre Binası ‘The Capitol’ den esinlenerek yapılan ‘El Capitolio’  Küba Devrimi’ne kadar hükümet binası olarak kullanılıyormuş. Şimdilerde yeniden meclis binası olarak kullanılabilmesi için restorasyonda olan binanın içini gezmek mümkün olamıyor. 92 metrelik kubbesiyle tamamlandığında Küba’nın en yüksek binası olan ‘El Capitolio’, Havana’yı gezmeye başlamak için ilk durak konumunda.

 

 

2. Castillo de la Real Fuerza (Kraliyet Kuvvetleri Kalesi)

Plaza de Armas’ın hemen kuzey tarafında yer alan bu küçük kale, Amerika kıtasındaki en eski taş yapı olarak biliniyor. 16.yüzyılın ortalarında yapılan ve yıldız şeklinde bir planı olan kalenin etrafı hendek ile çevrili. ‘Castillo de la Real Fuerza’, İngilizcede ‘Castle of the Royal Force’ olarak geçiyor ve Havana’nın liman bölgesini korumak için yapılan ilk müstahkem yapı. Avlusuna giriş serbest, burada fotoğraf çektirebilirsiniz ama içerideki küçük müze için giriş ücretli.

 

3. Fortaleza del Morro ve La Cabana Kaleleri

Havana’nın eski kent merkezinin karşı kıyısında yapılmış olan Morro’s Castle yüksek bir tepede olduğundan buradan Havana manzarası harika. Castillo de la Real Fuerza yeterli gelmediğinden, artan ticaretle zenginleşen Havana limanını korumak için yapılmış. 18. yüzyıldaki İspanyol-İngiliz savaşlarında önemli bir rol oynayan Morro Kalesi’nin limanın içlerine doğru devam eden kısmına ise La Cabana deniliyor. La Cabana surları çok daha geniş bir alana yayılıyor ve 18 yüzyılda yapılmış. Morro ve La Cabana bölgelerini gezmek için en az 3 saat ayırmakta fayda var. Çünkü Che’nin evi ve dev İsa heykeli ‘Cristo de La Habana’ da hemen La Cabana’nın yanında yer alıyor. Karşı kıyıya gitmişken bunları da görmeyi ve özellikle Che’nin evi veya İsa heykelinin olduğu noktalardan Havana’yı fotoğraflamayı unutmayın.

 

4.Plaza Vieja (Eski Meydan)

Havana’nın tarihi merkezi Unesco Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Bu bölgede pekçok tarihi yapı ve güzel meydanlar var. Plaza Vieja (Old Square) yani ‘Eski Meydan’ bu meydanlar arasında bence en güzeli. Rengarenk binaların çevrelediği meydanda Cafe Escoril, Cafe Bohemia, Azucar Bar, eski Buena Vista Social club üyelerinin çaldığı La Taberna del Beni gibi iyi mekanlar var. Uluslararası markalardan Benetton ve Lacoste şimdiden meydanda mağazalarını açmış bile. Cafe Escorial’den Küba kahvesi almak ve burada soğuk kahve içip serinlemek de Plaza Vieja’ya gelince mutlaka yapılması gerekenlerden.

 

5. Plaza de Armas

Plaza de Armas hemen Castillo de la Real Fuerza’nın güney kısmında yer alıyor. İspanyollar döneminde askeri yerleşke ve ada valisinin konutu burada bulunduğundan kentin merkezi konumundaymış. Museo de los Capitanes Generales. (Silahlar Meydanı ve Genel Kaptanların müzesi) bu meydanda yer alan en önemli yapılardan biri. İspanyol valisinin ikamet ettiği bina olarak kullanılmış yıllarca. Yürümekten yorulduğunuzda meydanın ortasındaki parkta ağaçların gölgesinde dinlenebilirsiniz. Calle Obispo’nun (Obispo Sokağı) doğu ucundaki meydandan bu sokağa girince hemen solda ünlü Ambos Mundo otel yer alıyor.

 

6. Plaza de la Catedral (Katedral Meydanı)

Katedral Meydanı adını burada yer alan çok eski bir kiliseden alıyor. Meydana adını veren ‘Catedral de La Habana’ 1727 yılında yapılmış. Kilisenin girişi ücretsiz olduğundan serbestçe girilip gezilebiliyor. Meydandaki ‘Palacio del Conde Lombillo’ ve ‘El Patio’ restoranın bulunduğu binaların avlusunu mutlaka görmek gerek. Katedral Meydanı’ndaki çıkmaz sokakta Küba mutfağı konusunda en iyi restoranlardan ‘Dona Eutimia’ ve katedralin hemen önündeki sokağın sol tarafında ise Ernest Hemingway’in Mojito için tercih ettiği ünlü bar ‘La Bodeguita del Medio’ mutlaka uğramanız gereken mekanlardan.

 

7. Plaza de La Revolucion (Devrim Meydanı)

Devrim Meydanı Havana’nın en büyük meydanı. 1 Mayıs törenlerinin de yapıldığı meydandaki en büyük anıt ülkenin kurucusu olan Jose Marti’ye ithaf edilen 109 metre yüksekliğindeki dev kule. Yıldız şeklindeki kulenin önğünde Jose Marti’nin heykeli bulunuyor. Plaza de La Revolucion’daki en bilinen eser ise che Guevera’nın ikonik imajı. İçişleri bakanlığı binasının dış cephesindeki dev Che Guevera imajının önünde fotoğraf çektirmeden Havana’dan dönmemek gerek. Bu arada Havana’da Fidel Castro’nun hiç heykeli yok çünkü vasiyetinde kesinlikle istememiş.

 

8. Museo de La Revolucion (Devrim Müzesi)

Bugün ‘Devrim Müzesi’ olarak ziyaret edilen bina, 1920’de yapılmış ve yıllarca başkanlık sarayı olarak kullanılmış. Neo-klasik mimariye sahip binanın iç dekorasyonunu Amerikan Tiffany&CO yapmış. 1959’daki devrimden müzeye çevrilen binaya giriş ücreti 9 CUC. En üst kattaki odalardan başlayarak gezilen Devrim Müzesi’nde Küba Devrim’ni kronolojik olarak anlatan fotoğraflar ve o dönemde kullanılan eşyalar var. Che Guevera ve Fidel Castro’nun eşyalarının da bulunduğu müzenin arkasındaki açık alan ise onları Meksika’dan Küba’ya getiren ünlü gemi ‘Grandma’ ile birlikte yine o dönemde kulanılmış olan uçak ve askeri araçlar sergileniyor.

 

9. Malecon Bulvarı

Habana Vieja (Eski Havana) dan başlayıp Vedado semtinden Miramar’a kadar kilometrelerce devam eden Malecon Bulvarı Havanalıların akşamları buluşma noktası konumunda. Deniz kenarı boyunca uzanan Malecon’da klasik Amerikan arabalarıyla veya Coco taksilerle tur atmak yapılması gerekenlerin başında geliyor. Malecon üzerinde Amerikan konsolosluğu, Hotel Nacional de Cuba, Parque  Jose Marti gibi pekçok görülecek yer var. Akşamüstü muhteşem günbatımını izlemek için Malecon’a gidebilir, Kübalılar gibi yanınıza yiecek içecek birşey alıp sohbet edip etrafı izleyerek keyifli bir akşam geçirebilirsiniz.

 

10. Calle Obispo

Calle Obispo yani Obispo Sokağı Havana Vieja’daki yayalaştırılmış en önemli sokak. Pek geniş olmayan bu sokakta  Museo Numismatico (Madeni Para Müzesi) ve Museo de los CDR (Devrimi Koruma Örgütü Müzesi) gibi müzeler var. Batıda Parque Central tarafında Hemingway’in müdavimi olduğu ünlü bar ‘Floridita’nın önünden başlayan Calle Obispo, doğuda Ambos Mundo otelin ilerisinde Plaza de Armas’a kadar devam ediyor. Burada yer alan eczane ve yine sokak üstündeki otellerin avlularını da es geçmeyin derim.

 

11. Paseo del Prado (Prado Caddesi)

Pasaeo Del Prado, Havana’nın Eski Havana (Habana Vieja) ve Centro Habana semtlerini ayıran oldukça geniş bir cadde. Deniz kenarından, kuzeyde Malecon Bulvarı’ından başlayan cadde ortasında ağaçların bulunduğu geniş kaldırımyla keyifli bir bulvar. Güneye doğru Neptuno caddesi, Parque Centro (Merkez Park) önünden El Capitolio’ya kadar uzunan caddede geçtiğimiz aylarda dünyaca ünlü bir moda markasının kreasyonları sansaysonel bir defileyle sergilenmişti.

 

12. Casa Fuster

Kübalı sanatçı Fuster’in evi ve yaşadığı bölge olan Jaimanitas semti Havana’daki çok ilginç yerlerden biri. Barcelona’daki Park Guell’i anımsatan Casa Fuster, küçük seramik parçalardan yapılmış rengarenk bir dünya. Sanatçı Fuster önce kendi evini yapmış ve çok beğenilince komşuları da ona bu seramik işlerinden yaptırmış. Şimdi tüm mahalle Fuster’in eserleriyle masal diyarı gibi olmuş. Casa Fuster’de, Fuster’in yaptığı tablo ve sanat eserlerinden satın almak da mümkün.

 

13. Atatürk Büstü

Binlerce kilometre uzağa Havana’ya kadar gelip ülkemizin kurucusu Atatürk’ün büstünü görmek gurur verici ne olabilir? Eski Havana’da Castillo de la Real Fuerza kalesinin hemen sahil tarafındaki parkta yer alan Atatürk büstünün üzerinde Türkçe olarak ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ yazıyor. Bizlere de ulu önderimizin Havana’daki büstü önünde bayrağımızla saygı duruşuna çekmek ve fotoğraf çektirmek düşüyor. 20. yüzyılın en önemli liderine sahip olmak bizi Havana’da da duygulandırıyor.

 

14. Mercado de Artesania Almacenes San Jose

Almacenes San Jose dev bir hediyelik eşya pazarı. Habana Vieja’nın liman kısmında deniz kenarında yer alan eski antrepolar dönüştürülerek üstü kapalı bir satış alanı olarak kullanılmaya başlanmış. Turistlerin uğrak yeri olan San Jose’de magnet, şapka, tekstil ürünleri, puro için kılıf, ahşap işleri ve akla gelebilecek pek çok turistik eşya satan minik standlar var. İyice pazarlık etmeden alışveriş yapmayın derim. Güzel pazarlık ederseniz 5 CUC’a 6 magnet yerine benim gibi 13 magnet de alabilirsiniz.