VizEat ile Paris’te Fransız bir ailenin evine yemeğe gitmek ister misiniz?
Bu ay gerçekleştirdiğim Paris ziyaretinde sıradışı bir yemek deneyimi yaşadım.
Paris merkezli yeni bir platform olan VizEat, insanları masa başında biraraya getirmeyi ve değişik bir deneyim yaşatmayı hedefleyen yeni bir format. AirBnB’nin yemek versiyonu olarak özetleyebileceğim VizEat sayesinde, insanlar birbirlerinin evlerine konuk olarak onların hazırladığı yemekleri yiyor.
VizEat özellikle seyahat edenler için, restoranlara gidip yemek yeme dışında harika bir alternatif oluşturuyor. Çünkü yeni insanlarla tanışmak, oralı ailelerle sohbet edip onların yaşantıları gözlemlemek, gidilen kentle ilgili bilgiler almak ve onların pişirdiği lokal yemekleri tatmak çok güzel bir deneyim.
VizEat Nedir?
Paris seyahatimi planlama aşamasındayken VizEat’ten benimle temasa geçtiler. Paris’teki merkez ofiste çalışan Duygu detaylarıyla VizEat hakkında bilgi verince açıkçası formatı çok beğendim ve ben de bu deneyimi yaşamak istedim.
Akşam yemeğe gitmeden önce VizEat merkez ofisine gidip hem Duygu hem de kurucu ortaklardan Jean-Michel ile tanışmış oldum. Jean-Michel ile tanışıp sohbet edince VizEat’in hikayesini, nasıl ortaya çıktığını da birebir ondan dinlemiş oldum.
Jean-Michel yıllar önce yaptığı bir Peru seyahatinde Titicaca Gölü’ne de gitmiş. Gölde yer alan Amantani adasına da uğrayan Jean-Michel burada yerli bir aileye akşam yemeği için konuk olma şansı bulmuş. Masa etrafında hem sohbet, hem de Perulu ailenin hazırladığı yemeklerden çok keyif alınca, neden seyahatlerde sadece önerilen restoranlarda yemek yiyoruz ve lokal insanlarla tanışmıyoruz diye düşünmüş.
Diğer kurucu ortak Camilla ise Pekin’e yaptığı seyahatte kentin devasa büyüklüğü ve Çin mutfağının çeşitliliğinden çok etkilenmiş. Bu ikisi tanışınca deneyimlerinden yola çıkarak, insanları bir masa etrafında buluşturacak yeni bir sosyal medya platformu olan ‘VizEat’ i kurmaya karar vermişler.
VizEat Nasıl İşler
VizEat platformunda iki çeşit üye var. İlki evinde yemek yaparak başkalarını ağırlamak isteyen ‘Host’ lar ve ikincisi ise sisteme sadece üye olarak başkalarına yemekte konuk olmak isteyen ‘üyeler’.
Host olmak isteyenler bir menü yayınlayıp fiyat belirliyorlar. Örneğin bizim gittiğimiz Emmanuel’in menüsü kişi başı 39 Euro. Fotoğrafları da koyup, sistem Host olarak üyeliği onaylayınca artık misafirleri ağırlamaya başlamak mümkün oluyor.
Ben çok seyahat ediyorum, üye olayım, gittiğim yerlerde lokal insanların evine yemek için konuk olayım derseniz üyelik aşamaları daha kısa ve kolay. Diyelim Paris’e gittiniz, gitmeden önce veya oradayken VizEat sayfasına girip farklı kriterlere göre arama yaparak size uygun olabilecek bir ‘Host’ evine konuk olabiliyorsunuz. Rezervasyon ve tüm süreç VizEat websitesi üzerinden yapılıyor, bilgilendirmeler ise email ile geliyor. Yakında ios ve android uygulamaları da olacak VizEat’in.
VizEat websitesinden ücretsiz üye olmak için tıklayın.
Benim VizEat deneyimim nasıldı?
VizEat’in yönlendirmesi ile Paris’teki popüler host’lardan biri olan Emmanuel’e akşam yemeği için kuzenimle birlikte konuk olduk. Benim talebim üzerine menüde Fransız mutfağından örnekler hazırlanmıştı. Peki menüde neler vardı?
Başlangıç olarak balkabağı ile yapılan ‘Velouté de potimarron’ çorbası ve içinde kaz ciğeri olan bir tür börek diyebileceğim ‘Sa sucette de foie gras’ vardı. İkisi de incecik milföy hamuruna sarılı olarak hazırlanmıştı ve özellikle kaz ciğerli olanın lezzetini çok beğendim.
Ana yemek olarak dana eti ‘Onglet’ ve yanında üzerine deniz tuzu serpilerek yapılmış olan elma “Les pommes grenaille en croûte de sel” yedik. Tatlı değil tuzlu bir eşlikçinin yanındaki yumuşak etin lezzeti de çok başarılıydı. Zaten Paris’in antrikotu her daim klasiklerdendir. Ama Emmanuel’in hazırladığı Paris’in alışılagelmiş antrikot sosundan çok daha farklı ve güzeldi.
Tabii ki şarabın yanında olmazsa olmaz peynir tabağımız ‘Fromage’ için Emmanuel’in seçimi ‘Bleu d’Auvergne’ olmuş. Rokfor kadar ağır bir kokusu olmayan bu peyniri de beğendim. Zaten ‘Blue Cheese’ seven bir insanım, Fransa’daki peynirler tam bana göre.
Tatlı olarak ise iki çeşit yaptı Emmanuel. Önceden hazırlığını yaptığı tatlıları fırına verip son bitirişleri de yaparak sofraya sıcak sıcak servis etti. ve ‘crème vanille faite maison accompagnée de sa couverture feuilletée’ adlı bu tatlıları ince hamurlu tartlar olarak ifade edebilirim. Tatlılardan ilki karamalize edilmiş elma toplarıyla yapılan ‘Bille de pommes caramélisés’, diğeri ise ev yapımı kabarık milföy ile yapılan vanilya kremalı harika bir lezzet olan ‘crème vanille faite maison accompagnée de sa couverture feuilletée’.
Yemeklerin lezzeti dışında asıl en büyük keyif Paris’li bir aile ile konuştuk. Her konuda sohbet edip saatlerce gülüp eğlendik. Saat 19.30 gibi gittiğimiz evden saat 23.00’te ancak çıktık.
Yıllardır defalarca Paris’e gittiğim için Michelin yıldızlı olanlar da dahil en iyi restoranları, ara sokak krepçileri, butik çikolatacıları, şık café leri, sokak lezzetlerini zaten biliyordum. Ama arkadaşlarımın arkadaşı olan Paris’lileri saymazsam ilk kez Paris’li bir aileye konuk olma deneyimi yaşamış oldum. Bu inanılmaz ufuk açıcı, bir o kadar keyifli ve esşiz bir deneyim oldu.
Bundan sonra tüm seyahatlerimde gittiğim kentte VizEat sofrasında konuk olabileceğim aileleri araştırıp, lokal insanlarla tanışıp vakit geçirmeye çalışacağım. Restoranlara gitmekten çok daha farklı bu deneyimi başka bir kentte tekrarlamak için şimdiden sabırsızlanıyorum. Siz de mutlaka deneyin derim.