Nişantaşı Başköşe, aslında 2002’den beri Nişantaşı Bronz Sokak No:5’te ‘Köşebaşı’ ismiyle hizmet vermekteydi. Aynı ekip ve lezzetleriyle isimini değiştiren ve Köşebaşı grubundan ayrılan mekan, Eylül 2015’ten beri artık ‘Nişantaşı Başköşe’ adıyla alışılmış kalitesiyle devam ediyor.
Nişantaşı Başköşe; Kırklareli’nde kendi çiftliklerinde yetişen %100 kıvırcık kuzu ve süt danası etlerini kullanıyor. Türkiye’de yetiştirilen koyunlar içerisinde lezzet ve kalite bakımından en fazla tercih edilen Trakya bölgesi kıvırcık koyun etini müşterilerine sunmayı hedefleyen Nişantaşı Başköşe, Kırklareli’nde tam 2400 dönüm büyüklüğünde bir çiftlik kurmuş.
Et ve kebap çeşitlerinin lezzet sırrı bu çiftlikten gelen özel etlerden kaynaklanıyor. Lahmacun, pide ve tandırı, meşe odunu kömürüyle odun fırınında pişirdiklerinden kaliteli malzemelerle hazırlanan yemeklerin lezzeti de dört dörtlük oluyor. Ayrıca Nişantaşı Başköşe’nin özel yapım ekmekleri de yine meşe odunu kullanılan bu fırında pişiriliyor.
Nişantaşı Başköşe’de yemekten hemen önce konsome ikramı yapılıyor. %100 kıvırcık kuzuların kemik ve ilik sularını çeşnilendirerek hazırladıkları konsome yemek öncesi çok iyi bir iştah açıcı.
Biz 4 kişi olarak gittiğimiz Nişantaşı Başköşe’de, başlangıç olarak tulum peyniri, sote ıspanak, yoğurtlu patlıcan ve ‘Maş Fasülyesi Salatası’ aldık. Taze otlar, soğan ve nar taneleri kullanılarak hazırlanan Maş Fasülyesi inanılmaz lezzetli. Son derece sağlıklı ve besleyici bir bakliyat olan Maş Fasülyesi Salatası’nı görünce Kinoa ile yapılan salatalar aklıma geldi. Sanırım yerel ürünlerimizle çok daha iyi lezzetler yakalamak mümkün ve Nişantaşı Başköşe bunu başarmış. Toros Salata ve Gavurağı Salata da mutlaka denenmesi gerekenler arasında. Ceviz, nar taneleri ve nar ekşisi ile bu salatalar da enfes.
Yemeğe Çiğ Köfte ve Ceviz Lahmacun ile devam ettik. Her ikisinin baharatı yerinde ve acısı çok az. Toz biber kullanıldığından Çiğ Köftenin rengi koyu değil ve akşamüstü yapılıp hemen servis edildiğinden inanılmaz taze. Fındık ve normal lahmacun arası bir boyda gelen Ceviz Lahmacun odunun fırınında yapıldığından kıtır kıtır ve lezzeti harika. Fiyatı 9 TL.
Nişantaşı Başköşe et ve kebap çeşitlerinde iddialı olduğu kadar döneriyle de meşhur. Soğurken bile yağı donmayan Döner buraya gidince mutlaka yenilmesi gerekenler arasında, porsiyon fiyatı 37 TL. Kebap olarak ise ‘Tarsusi Kebap’ tercih ettik. Baharatı ve acıyı sevmeyenler için çok ideal olan Tarsusi Kebap, bıçak kıyması ile yapılan bir tür Adana kebap. İçindeki tatlı biber dolayısı ile sebzeli kebap gibi oldukça hafif bir kebap türü, fiyatı ise 38 TL
Nişantaşı Başköşe’deki en özel lezzetlerden biri 5 saatte meşe odun fırınında pişen kuzu tandır ve süt kuzu bonfilesinden yapılan özel sosuyla marine edilerek ızgara edilen terbiyeli küşleme şiş. Yoğurt sosu ile pişirilen küşleme yumuşacık ve lezzeti harika. Dönerden sonra önce Kuzu Tandır, sonra Küşleme istedik. Tüm yemekleri 4 kişi paylaşmak bu açıdan iyi oluyor, tek bir yemek yerine herşeyden tatmak daha keyifli. Kuzu Tandır etin kalitesi dolayısıyla gönülleri fethediyor. Uzun süre yavaş yavaş pişirildiğinden et ağızda hemen dağılıyor. Kuzu tandır fiyatı 38 TL, Küşleme ise 40 TL.
Tatlı olarak künefe, ayva, kabak tatlıları veya irmik helvası gibi kebapçılarda geleneksel olarak bulunan tatlıları tercih edebilirsiniz. Ama Nişantaşı Başköşe’ye gelmiş bence mutlaka ‘Lav’ adlı tatlıyı sipariş edin. ‘Lav’ içinde erimiş Belçika Callebaut çikolatası olan ılık bir çikolatalı kek. ‘Lav’ adını da kesilince içinden yavaşça akan bu erimiş çikolatadan alıyor zaten. Tadı sufleye benzeyen bu harika tatlı aslında oldukça da hafif ve fiyatı sadece 13 TL.
Nişantaşı Başköşe, hoş ambiyansı, yıllardır değişmeyen lezzet ve kalitedeki mezeleri, küşlemesi, döneri, ‘Lav’ gibi özel tatlıları ve geniş şarap kavı ile iyi bir yemek deneyimi için vazgeçilmez adreslerden olmaya devam ediyor.