Bulgaristan’ın Türkiye’ye en yakın Kayak Merkezi : PAMPOROVO
Pamporovo, Bulgaristan’ın en önemli kayak merkezlerinden biri ve Türkiye’ye en yakın olanı. Ülkemizde Bansko ve Borovets kadar çok tanınmayan Pamporovo, 1960’lardan beri faaliyette ve konumundan dolayı aslında Türkiye’den ulaşımı çok kolay.
Daha önce görme fırsatım olmayan Pamporovo’yu, Jolly Tur’un daveti sayesinde tanımış oldum. Jolly Tur, 19 Aralık’taki Pamporovo’nun resmi kayak sezonu açılışına denk gelecek şekilde, kendi acenteleri ve çalışanları için 17-20 Aralık tarihlerinde özel bir tur planlamış. Ben de seyahat ve yemek yazıları yazan tek blogger olarak bu tura katıldım ve böylece harika bir ekiple birlikte Pamporovo’yu en detaylı şekilde keşfetme imkanı bulmuş oldum.
Pamporovo’ya Neden Gitmeli?
Pamporovo, Rodop Dağları’nın ortasında, 1926 metre rakımlı Snejenka (Snezhanka) zirvesinin eteklerinde kurulu. Yılda 240 gün güneş alan, çığ ve fırtına ihtimali bulunmayan görece ılıman bir bölge olan Rodop Dağları’nda olduğundan kayakseverler için çok ideal bir destinasyon. Kış aylarında kar kalınlığı 2 metreye kadar çıkabilen Pamporovo’da tam 18 farklı kayak pisti var.
Snejanka Zirvesi’nin etrafında konumlanan bu pistler farklı zorluk derecesinde. 37 km uzunluğunda alp disiplini, 25 km uzun kayaklı koşu pisti, snowboard sevenler için half-pipe pisti ve kızakla kaymak için Fun Park gibi pek çok farklı seçenek bulunuyor.
Bulgaristan genelinde olduğu gibi Pamporovo’da fiyatlar oldukça uygun. Oteller Türkiye’deki kadar şatafatlı değil ama kayak merkezinde oldukça iyi konaklama seçenekleri var. Yemek veya gece kulübünde ödenen paraları Uludağ’la kıyaslamak zaten mümkün değil ama ‘İstanbul’da oturacağınıza gidin değişiklik olur’ desem hiç abartmış olmam. Ayrıca Türkiye’den araçla gidilebilecek kadar yakın olması da büyük bir avantaj.
Kısacası Pamporovo, dünya kalitesindeki uluslararası yarışmalara evsahipliği yapan kayak pistleri, inanılmaz uygun fiyatları ve Türkiye’ye yakınlığıyla kayakseverler için çok iyi bir seçenek.
Pamporovo’ya Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan 465km mesafedeki Pamporovo, Sofya’dan ise 225 km uzaklıkta. Araçla seyahat etmeyi sevenler için bu açıdan çok ideal. Arabayla Kapıkule sınır kapısından çıktıktan 3 saat sonra Pamporova’da olmak mümkün. Uçakla Sofya’ya gidip oradan tekrar 225 km Türkiye’ye doğru gelmek pek anlamlı değil. Araçla gitmeyi tercih etmeyenler için en iyisi turla gitmek. Geceyarısı İstanbul’dan hareket otobüsümüz, molalar ve Kapıkule sınır geçişi dahil 8 saat sonra Pamporovo’ya vardı ve kahvaltı saatinde otelimize yerleşmiş olduk. Jolly Tur kış sezonu boyunca 99 Euro’dan başlayan fiyatlarla otobüslü turlar düzenliyor.
Pamporovo’da Nerede Kalınır?
Biz grup olarak Alkoçlar Grand Murgavets otelde kaldık. 4 yıldızlı otelin tüm odalarında dağ ve orman manzarası var. Otelin giriş katındaki ‘Bulgarian Village’ (Bulgar Köyü) adlı otantik Bulgar restoranı Pamporovo’da mutlaka gidilmesi gerekenler arasında ilk sırada. Alkoçlar Grand Murgavets’in Spa merkezini de denedim. 1 saatlik aromaterapi masaj sadece 60 Leva, yani yaklaşık 30 Euro. Fiyata göre alınan hizmet son derece iyi. Özellikle bütün günü kayak pistlerinde geçirdikten sonra akşam yemeği öncesi aldığım bu masaj tüm yorgunluğumu aldı. Alkoçlar Grand Murgavets’in standart odalarında da balkon var. Suit odalarda ise ayrı bir oturma alanı ve iki balkon bulunuyor. Yarım pansiyon seçeneği olan otelin özellikle kahvaltısı Avrupa’da bulunmayacak kadar zengin ve Türk damak tadına uygun. Konumu itibarıyla diğer önemli otellere yakın olan Alkoçlar Grand Murgavets’ten yeraltı geçitleri sayesinde gece dış hava koşullarından etkinlenmeden geçilebiliyor.
Pamporovo’daki diğer otelleri de Jolly Tur ekibi ile birlikte gittiğim için görmüş oldum. Her bütçeye uygun otel seçenekleri mevcut. Ben en çok beğendiklerim ise Alkoçlar Grand Murgavets’in yakınındaki 5 yıldızlı Hotel Orlovetz ve 3 yıldızlı Perelik Hotel oldu.
Pamporovo’da Yeme-İçme ve Eğlence
Pamporovo Oteller’den oluşan bir kayak merkezi olduğundan, bir kasaba merkezi yok. Oteller bölgesi denilen Alkoçlar Grand Murgavets’in de bulunduğu bölge ve yakınında iyi restoran ve gece kulübü alternatifleri var.
Biz Alkoçlar Grands Murgavets’te kaldığımızdan, onun hemen önünde yer alan ‘Bulgarian Village’ adlı restorana gittik. Otantik dekorasyonunu beğendiğim restoranda Balkan lezzetlerini de içeren çok geniş bir menu var. Biz tabii ki klasikleri tercih ettik. Yemekten önce Şopska salatası istedik. Şopska aslında çoban salata gibi ama lezzeti üzerine bolca konulan yumuşak beyaz peynirden geliyor. Bulgarian Village’de yine Balkanlar’a gitmişken mutlaka yenilmesi gereken ‘Kuzu Çevirme’ sipariş verdik. Bunu mutlaka gündüz arayıp sipariş verin çünkü 4 saatte pişiyor. Kuzu çevirme enfes bir lezzet.
Perelik Otelin içinde yer alan ‘Plan B’ ise gece kulübü olarak çok başarılı. Plan B’de 1 şişe Jim Beam viski ile birlikte bistro açtırmak istiyorsanız ücreti 105 Leva, yani 50 Euro bile değil. DJ oldukça iyi çalıyor ve gece saat 1’e doğru Plan B tıklım tıklım doluyor.
Diğer yemek seçenekleri arasında en ünlülerinden biri White House. Ayrıca teleskilerin başladığı yerde, orta bölge denilen alanda ve Snejenka Kulesinin olduğu zirve bölgesinde özellikle gündüz faydalanılabilecek pek çok café, restoran ve bar bulunuyor.