Moskova

Çarların başkenti: Büyüleyici Moskova

Moskova Rus Çarlığı ve Sovyetler Birliği’nin bütün ihtişamını, yeni zengin kesim olan oligarkların yaşam tarzı ile birlikte sunuyor.

Kremlin’in görkemli kuleleri ve St.Basil Katedrali’nin masalsı kubbelerinin dışında Moskova, şık restoranlar ve renkli bir gece hayatı sunan eğlenceli bir destinasyon.

Sabah güne Lenin Kütüphanesi metro durağında başlayın. Kremlin’in batısındaki park olan Alexander Bahçeleri’ne yürüyün. Buradaki bilet ofisinden Kremlin giriş bileti ve eğer daha fazla zaman ayırmak isterseniz Faberge yumurtaları ile Çarlık hazinelerinin sergilendiği The Armoury biletini alın. Ama unutmayın, The Armoury için belirli bir saate bilet satılıyor ve eğer o saatte orada olmazsanız biletiniz yanıyor!

Kremlin’e Trinity Tower adlı 76 metre yüksekliğiyle en büyüğü olan kuleden giriş yapın. Yüzyıllarca Rus Ortodoks Patriklerinin ikametgahı olan Patrikler Sarayı’dan sonra, altın renkli soğan kubbeleriyle 1600’lerde Moskova’nın en yüksek yapısı olan Büyük Çan Kulesini gezin. 200 tondan daha ağır olan dünyanın en büyük çanı ‘Çar Çanı’ (Tsar Bell) hemen kulenin dışında sergileniyor. 1737’deki bir yangında çok ısınan çana soğuk su dökülünce bir kısmı ne yazık ki kırılmış. Çar Çanı, ziyaretçilerin mutlaka fotoğraf çektirdiği noktalardan biri durumunda.

Katedral Meydanında sırasıyla Assumption, Archhangel ve Annunciation katedrallerini ziyaret edin. Assumption Katedrali içinde Korkunç Ivan’ın tahtını, renkli ikona ve freskleri görebilirsiniz. İtalyan mimarlarca tasarlanan pekçoğunun aksine Annuncion Katedrali ise tamamen Rus tasarımı. Rönensans döneminde yapılan Faceted Palace renkli iç bezemeleri ve freskleri ile ilgi çekici. Armoury’de ise Rus Çar ve Preslerine ait değerli objeler, at arabaları, meşhur Faberge yumurtalarının en iyi örnekleri ve Katherina’nın elbiseleri gibi ilginç parçalar sergilenmekte.

Öğle yemeği için, Alexander Bahçelerinin kuzeyindeki Meçhul Asker Anıtını ve Tarih Müzesini geçerek Kızıl Meydan’a yürüyün. Moskova’nın kalbi sayılan Kızıl Meydan’daki GUM Alışveriş Merkezi mola için ideal. 1800’lerde yapılan GUM 3 katlı 3 pasajın birleşiminden oluşuyor. Buradaki şık restoranlar ya da cafelerden birinde öğlen yemeğini yedikten sonra önce hemen Tarih Müzesi’ni (Historical Museum) gezip daha sonra meydanın tam ortasında bulunan Lenin Mozolesi’ni görün. Kızıl Meydanın diğer ucunda ise Moskava’nın en güzel yapısı olan St.Basil bulunuyor. Korkunç Ivan tarafından 1561’de yaptırılan St.Basil harika renklere sahip masalsı soğan kubbeleri ile Moskova’nın simgesi durumunda. İçi küçük şapellerden oluşan bu yapı aslında altın renkli kubbeleri olan beyaz renkli bir katedralken 17-18.yy lardaki yangınlardan sonra yapılan restorasyonlarla bugünkü görünümüne kavuşmuş.

Akşamüstüne doğru metro ile Kitay-Gorod’tan binip Arbatskaya istasyonuna giderek Arbat bölgesinde zaman geçirin. Moskova’nın en ünlü yayalaştırılmış caddesi olan Ulitsa Arbat üzerinde hediyelik eşya satan pekçok mağaza, kafe ve restoran bulunuyor. Fast food restoranların yanı sıra Hard Rock Cafe ve bir Rus zinciri olan Kruzkha gibi seçenekler de yine Arbat Caddesi üzerinde yer alıyor.

Mauris nibh odio, laoreet vitae lacus ac, viverra efficitur lectus. Vestibulum mattis venenatis enim, ut dictum tellus. Proin vitae ornare ligula. Maecenas nec tortor turpis. Sed ut luctus nulla. Nullam at placerat purus. Vivamus viverra lorem pretium enim porttitor auctor. Phasellus eu libero vel ante consequat ultrices sit amet id lorem.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Fusce porta pellentesque sem, ut accumsan magna pretium eu. Mauris at ex lectus. Duis commodo bibendum elit, et commodo tortor accumsan eu. Aliquam consectetur blandit massa sed rutrum. Quisque sed fermentum diam. Vivamus quis velit vitae mi suscipit efficitur. Vivamus volutpat pulvinar tellus vel luctus.

Moskova

negezdikte ara

Bumerang